1. Hocanız size SUPLEMENT satmak için ne derse desin; ''SUPPLEMENTLERİN yeni başlayan sporculara hiçbir faydası yoktur!'' Yeni başlayanların önce branşa uygun doğal sporcu beslenmesini öğrenmesi ve uygulaması gerekmektedir.! Supplementler besin takviyesidir, beslenmeden besin takviyesi alarak gelişmeyi beklemek için geri zekalı olmak gerekir.!
2. Kas tipiniz
ve kardiyovasküler kapasiteniz bu spora uygun değilse sizden profesyonel
anlamda bir ''bok'' olmaz, boşuna beklenti içine girmeyin ve supplementlere, steroidlere
kanmayın!
(Bir hiç uğruna sağlığınızı kaybedersiniz)
3. Ya antrenmana göre beslenin, ya da beslenmenize göre antrenman yapın!!
4. Sevgili ergenler, daha salona yazılır yazılmaz steroidlerin peşine düşmeyiniz. Hormonlarınızın en hızlı olduğu bu yıllarınızda fizyolojik avantajınızı kullanın ve doğal olarak mümkün olduğu kadar çok gelişmeye çalışın. Öncelikle iyi bir alt yapı inşa ermeye çalışın. Doğal olarak 3-5 sene sonra gelişiminiz oldukça yavaşlayacak ve hatta durma seviyesine gelecektir. İşte bu zamana kadar steroidlere sakın dokunmayın! Eğer daha yeni başladığınızda steroidlere bulaşırsanız bir süre sonra onsuz antrenman yapamaz, hatta dambıl dahi kaldıramaz hale gelir ve ömür boyu steroid satıcılarının sermayesi olursunuz. Vücut steroidlere çabuk alışır her kürde maddeyi, dozu ve süreyi artırmak gerekir. Steroid kartelleri ister ki, siz hemen kullanmaya başlayın, onlarda ömür boyu kene gibi sizin kanınızı emsin.
5. Yumurtayı sarısı ile yiyin. Yumurta içerisinde bir canlı üretmek için gerekli tüm maddeleri bulunduran doğadaki tek besin maddesidir. Neyden yapılırsa yapılsın hiçbir supplement yumurtanın biyolojik değerine asla ulaşamaz. Sarısını ayırdığınızda canlı oluşmaz. Yumurtanın sarısını ayıranlar, günde 20-30 adet yumurta yiyen profesyonellerdir. Vücut geliştirmek isteyen sağlıklı kişilerin günde 3-5 yumurta yiyerek (hamile kadınların günde 6-8 adet yemesi gerekir) bir de sarısını ayırması en büyük salaklıktır!
6. Before & After ilizyonlarına fazla itibar etmeyin. Antrenmandan sonra terli ve kaslarınıza kan dolmuş halinizle hemen elinize en ağır dambılları alarak bir poz resim çektirin. Sonra eve gidip bir tencere makarna ve üstüne iki kutu bira götürün. Hatta mideniz alıyorsa bir paket tuzlu cips alıp bir litre de su için. Şimdi elinize TV kumandası alıp koltuğa sünepe bir vaziyette yayıldıktan sonra göbeğinizi açıp bir öz çekim yapın. İşte size on numara Before & After. Haydi şimdi paylaşıp sosyal medyada milleti kerizleyin. Bakın hemen hocam kaç ayda yaptın? Amuda kalkarak şınav çeksem bende de olur mu diye soran, oysa hayatında hiçbir aktiviteyi üç beş günden fazla yapmamış olan bir sürü gerizekalı embesil takipçiniz olacaktır. Hatta yeterince uyanıksanız, ''Uzaktan Eğitim Verilir'' ilanınızı hemen sponsorlu paylaşın. Eminim plajda kızlara hava atmak için vücut yapmak isteyen binlerce fitness şapşalı size para ödemek için sıraya girecektir. Haydi bakalım sayemde iki saatte hoca da oldunuz, bu kıyağımı da sakın unutmayın!
7. 20 yıldır antrenman yapan 140 kg profesyonellerin programlarını uygulamaya çalışan geri zekalı kardeşim, sen henüz 55 kg olduğunu ne kadar çabuk unuttun. 140 kg'lık profesyonel bugün 8 öğünde ortalama 10.000-12.000 kalori aldı. Pekiyi, sen bugün ne yedin? Yarım ekmek arası tavuk döner mi, yoksa çiğ köfte dürüm mü? Şunun antrenmanı bunu beslenmesi, profesyonellerin steroid kürleri peşinde olmayın. İnsanlar genetik olarak üç farlı kas tipinde ve üç farklı kardiyovasküler kapasite ile yaratılır. Bunların kombinasyonu sonucunda sportif performans açısından dokuz farklı insan genotipi ortaya çıkar.! Her insanın, antrenman ve beslenmeye verdiği fizyolojik tepkiler farklıdır ve genetik yapısından kaynaklanır! Kimi çok hızlı kas yapar ve yağ yakar, kimi su tutar kas zanneder. Belli bir seviyeye gelinceye ve fizyolojinizi iyice tanıyıncaya kadar hocanızın talimatlarından dışarıya çıkmayın. Bu adamın kolu daha büyük diyerek hoca yerine diğer üyelerden tavsiye almayın. Artık maymunluk yaparak profesyonel gördüklerinizin hareketlerini taklit etmeyin!
8. Kendinize lüks bir salon değil, bilgili hocası olan bir salon bulun (Tabi ki amacınız sadece yürüyüş bandındaki kızların poposunu seyretmek değilse). Size bunları almazsan vücudun gelişmez diyen hocalara da inanmayın. Vücut geliştirme antrenörlerinin %70'i, profesyonel vücutçuların %90'nı yalan söyler.! Tek amaçları size bol bol suplement, steroid satmaktır (Fitness salonlarının yarıdan fazlası kirasını, elektirik ve su faturalarını supplement ve steroid satışlarından ödemek zorunda kalmaktadır). İlerleyen yıllarda sağlığınızla ilgili ne gibi sorunlar yaşayacağınız onların umurunda olmaz. Ayrıca, günümüzde spor salonlarının birçoğu antrenör kılığına girmiş steroid torbacıları ile doludur. Türkiye piyasasındaki Anabolik Steroidlerin %80'i sahtedir. Ya üzerinde yazan etken maddesi çok düşüktür, ya da hiç yoktur! Profesyoneller dahi bu tuzağa düşerken sizin yeterince bilginiz ve tecrübeniz olmadığı için sahte ilaçlar nedeniyle hem sağlığınızı, hem de paranızı aynı anda kaybetme ihtimaliniz çok yüksektir! Sizin profesyonellerin vücutlarına bakarak dışarıdan sağlıklı oldukları kanısına varmanız kesinlikle çok yanlıştır. Birçoğunun steroidlerin yan etkisi sonucunda kalbinin büyüdüğü, karaciğerinde tenis topu büyüklüğünde tümörler, atrofi sebebiyle birer fındık kadar küçülmüş (Testosteron üretmeyi bırakmış) testislerle dolaştıklarını maalesef hastanelik oluncaya kadar kendileri dahi bilmemektedir.
9. Bir salona başladığınızda hocanın size verdiği adaptasyon programını nezaketen alıp, soyunma odasında çöpe attıktan sonra, uzaktan eğitimle fitness gurularından aldığınız veya internetten indirdiğiniz profesyonellerin programlarını uygulamaya çalışmayın. O uzaktan eğitim verenlerin hiçbiri bir bok bilmez.!!! Neden mi? Eğer bilselerdi önce uzaktan fitness eğitimi verilmeyeceğini bilirlerdi! Ha, bu arada fitness gurularından aldığınız o eksantrik hareketleri bir de ağır dumbellarla yapmaya çalışırken, kıçına paslı çivi batmış eşek gibi anırıyorsunuz ya, işte o an tam bir geri zekalı gibi görünüyorsunuz.!
10. Yeteneğin belirleyici bir özellik olmadığı vücut geliştirme sporu %50 genetik, %50 de antrenman + beslenmedir. Antrenman, beslenme veya steroidler sizin genetik yapınızı asla değiştiremez. Bu sporda genetik yoksa yarınız da yok demektir. Bu durum 1.300 cc dizel motorla, 5.000 cc turbo enjeksiyonlu motorların arasında yarışmaya benzer. Eğer genetik olarak yanlış kas tipi ve kardiyovasküler kapasiteyle doğduysanız, sizin artık bu sporda profesyonel bir kariyer şansınız yok demektir. Artık hangi antrenman ve beslenme yöntemlerini uygularsanız uygulayın ve hatta, ''suplementler gökten üstünüze kar gibi yağsa, ya da duşlardan steroid aksa'' dahi sizden bir cacık olmaz. Mr. Olympia podyumlarında görüp özendiğiniz o profesyoneller var ya, işte onlar dünyada bu sporu yapan milyonlarca kişi arasından en uygun genetik yapı, en uygun antrenman, beslenme, motivasyon ve çevresel koşulların bir araya gelmesiyle yıllar süren doğal bir seleksiyon eleğinden geçerek tane tane o podyuma düşen ''genetik'' mucizeleridir.!
''Hipertrofi genetik bir özelliktir.! Her insan aynı oranda kas geliştiremez.! Siz daha annenizin rahmine düşmeden önce (Zigot evre) genetik limitiniz çoktan belirlenmiştir.!
Dikkat.!!
''Genetik yatkınlığı ve sağlık durumu bilinmeden her insana aynı supplement, steroid tavsiyesi, size doktor tarafından verilen bir ilacı arkadaşınıza al sende kullan demeye benzer.!''
Altan
Öztepe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder