Kırmızı şarabın, muhtemelen kanınkine oldukça benzeyen renginden dolayı, antianemik etkisinin olduğu, yani demir içerdiği ve alyuvarların üretimi üzerinde etkili olduğu inanışı yıllardır varlığını sürdürüyor.Ama durum böyle değildir. Şarabın hem az miktarda demir içerdiği (100 mililitrede 0,5 miligram) hem de bu demirin organizmamız tarafından kullanımının zor olduğu artık kanıtlanmıştır. Ayrıca antik çağdan beri şairlerle yazarların yücelttiği, “tanrıların içeceği” sayılan şarabın alyuvar sayısını artırma ve hemoglobin sentezini teşvik etme açısından hiçbir etkisi olmadığı kesinlik kazanmıştır. Hatta aşırı miktarda şarap tüketenler folat ve demir eksikliği, dolayısıyla anemi riskiyle karşı karşıya kalacakları gibi alkolün aşırı tüketimi de karaciğere zarar verebilir.
Bu sebeple şarabı neredeyse bir ilaç gibi algılamak ciddi bir hatadır. Şarap sembolik ve toplumsal anlamlar içeren lezzetli bir içkidir. Bu kadar. Ne var ki alkol düzeyi düşük değildir. Elbette istenildiği takdirde tüketilebilir ama mümkünse günlük tüketilmemesi önerilir. İçkilerinizi özel zamanınıza ayırabilir denk getirebilirsiniz.
Kaynak:
(Dr. Marcello Ticca- Ulusal Gıda ve Beslenme Araştırma Enstitüsü , SISA(İtalya Gıda Bilim Derneği – www.studiomarcelloticca.it )
Vücut_bilim instagram hesabından alıntıdır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder