Asıl görevi bağ dokusunu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumaktır. Toplamda 16 tip kolajen bulunur, en yaygınları tip1, tip2 ve tip3' tür.
Son dönemlerde popüler olmasının sebebi aynı zamanda cilde canlılık, esneklik ve güzellik getirmesidir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte çoğu protein gibi kolajen üretimi de düşer ve cilt güzelliğini kaybetmeye, kırışmaya başlar. Sadece cilt değil, tüm eklemler kolajen azalması sebebi ile zarar görür, eklemsel rahatsızlıklarının ve kemik erimesinin görülmesi muhtemeldir. Eklem ve kıkırdak oluşumu, kas ve organların bütünlüğü, göz sağlığı ve daha bir sürü alanda rol oynar. En önemli proteinlerden biridir.
Nasıl kaybedilir?
Yaş ilerlemesi dışında aşırı alkol tüketimi, güneş ışığına fazla maruz kalmak, sigara tüketimi, kortizol artışı, sağlıksız beslenme, düzensiz uyku vb. gibi etkenler kolajenin azalmasına sebep olur.
Dışarıdan nasıl alınır?
Kolajen içerikli besinler (et, tavuk, balık, yumurta, kırmızı meyveler, sarımsak, sarı ve turuncu sebzeler, kuruyemiş, süt ürünleri vb.) ve kolajen içeren takviyeler dışarıdan alınıp, kolajen seviyesi arttırılabilir.
Kolajen seviyesine göre 30-40 yaşından sonra dışarıdan kolajen alımına dikkat edilmelidir lakin daha çok 40 yaşlarından sonra önerilir.
Kendinize uygun kolajeni seçerken tiplere bakıp karar verebilirsiniz. Hepsinin bulunduğu ürünleri tercih etmek daha mantıklı olacaktır, lakin ayrı ayrı hangi dokulara yardımcı olduklarını aşağıda belirtilmiştir.
Tip1 kolajen kemik, deri, tendon, fibröz kıkırdak ve diş yapısında
Tip2 kolajen eklem ve elastik kıkırdak bölgelerinde
Tip3 kas, damar ve organ yapılarında bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder