10 Mayıs 2021 Pazartesi

PROTEİNLER

 

Proteinler, yapı taşları olan amino asitlerin bir araya gelmesi ile oluşan büyük moleküllü bileşiklerdir.

22 farklı amino asidin değişik kombinasyonu ile tabiatta milyarlarca değişik protein sentez edilmektedir. Enzimler ve hormonların bir kısmı protein yapısındadır. Protein, hücre yapımı ve çalışması için kullanılır.   Proteinler, amino asitlerin zincir halinde birbirlerine bağlanmasından oluşan büyük organik bileşiklerdir. Açlık anında en son tüketilir. Kimyasal sindirimi midede başlar. 

Proteinler, amino asit yapıtaşlarından oluşan polimerlerdir. Her proteinin kendisine has özelliklerinin olmasını sağlayan özel amino asit dizilimleri vardır. Proteinlerin işlevlerinin çoğu, kendisini oluşturan amino asitlerin özelliklerinin tayin edilmesiyle anlaşılabilir. İnsandan virüse proteinlerin oluşumunda en çok kullanılan 22 çeşit amino asit vardır.

Bu zincirde bir amino asitin karboksil grubunun bir diğerinin amino grubuna bağlanmasıyla oluşan bağ Peptit Bağı olarak adlandırılır. Her proteindeki amino asit dizisinin sırası bir gen tarafından tanımlanır ve genetik kod ile kodlanmıştır. Genetik kodu 22 "standart" amino asit tanımlasa da, proteinlerdeki amino asitler çevrim sonrası değişimle kimyasal olarak değişikliğe uğrar. Bu değişimler ya proteinin işlev görmeye başlamasından önce gerçekleşir ya da kontrol mekanizmalarının parçası olarak, proteinin işlevini değiştirmek için olur. Proteinler belli işlevleri yerine getirmek için beraberce çalışabilirler ve bazıları bir araya gelip kararlı kompleksler oluşturabilir.

Polisakkaritler, nükleik asitler ve yağlar gibi biyolojik makro moleküllere benzer şekilde, proteinler de canlı organizmaların temel bileşenlerindendir. Hücrelerin içindeki her süreçte yer alırlar. Çoğu protein, biyokimyasal tepkimelerde katalizör işlevi olan enzimlerdir ve metabolizma için yaşamsal bir role sahiptir. Başka proteinlerin ise yapısal veya mekanik işlevleri vardır. Örneğin hücre iskeletindeki proteinler, hücrenin şeklini koruması için bir iskele görevi yaparlar. Proteinler hücre haberleşmesi, bağışıklık yanıtı, hücre tutunması ve hücre bölünme döngüsünde yer alır.

Protein, beslenmemizin önemli bir parçasıdır. Hayvanlar her amino asidi sentezleyemediklerinden, zorunlu (esansiyel) aminoasitleri gıda yoluyla almak zorundadırlar. Sindirimde hayvanlar yedikleri proteini serbest amino asitlere parçalayıp bunlarla yeni proteinler sentezler.

"Protein" sözcüğünün kaynağı, Yunancanın "Birincil Öneme Sahip" anlamını taşıyan ðñþôá (prota) sözcüğüdür. Bu isim, proteinleri 1838'de ilk tanımlayan Jöns Jakob Berzelius tarafından verilmiştir. 1926'da James B. Sumner'in üreaz enziminin bir protein olduğunu göstermesine kadar, proteinlerin canlılar için ne derece önemli olduğu tam anlaşılmamıştır.  

Proteinler; 

• Fonksiyonel, yapısal ve onarıcı görevler üstlenirler.

• Enzim, hormon, hücre yapımı, doku (kas kütlesi) yapımında kullanılır.

• Hücrede zar, sitoplâzma, organeller ve kromozomların yapısına katılır.

• Kana kırmızı renk veren ve solunum gazlarını taşıyan hemoglobindir.

• Hastalıklara karşı savunmada görev yapan antikorlardır.

• Pıhtılaşmada görev yapan fibrinojen, kas kasılmasında görev yapan aktin ve miyozin de bir proteindir.

• Karbonhidrat ve yağların tükenmesi halinde enerji verici olarak kullanılabilirler. 

• 1 gr Protein 4 kalori değerindedir.

• Kas kütlesi çoğaldıkça protein ihtiyacı çoğalır.

• Sporcu beslenmesi için önerilen doz 2 gram/kg/gün.

• Toplam kalori harcanılan aktivitelerin %20’si proteinler tarafından sağlanmalıdır.

 Kaynak: www.supplementist.com.tr


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder