Gıda intoleransı, vücudumuzun bir gıda ya da gıda bileşeni tarafından tetiklenen olaylara karşı gösterdiği ters tepkilerdir. Buna örnek olarak laktoz intoleransı verilebilir. Bağışıklık sistemi ile ilgili değildirler. Bu reaksiyonlar sindirilemeyen veya emilemeyen gıda ya da gıda bileşenlerinden dolayı meydana gelmektedir.
Ülkemiz
inanın ortalama %60’ı Laktoz intoleransına sahip ve bu dünya genelinde de %50
olarak belirtilmektedir. Buna göre ülkemizde her 10 kişiden 6’sı süt
tüketiminde problem yaşayabilmektedir. Şişkinlik veya kilo almak gibi. Gıda
intoleransı ile gıda alerjisi karıştırılmamalıdır. Mesela çok sağlıklı olduğunu
düşündüğümüz bir kırmızı et eğer vücudumuz tarafından sindirilemiyor ise
vücudumuz bu etin içindeki proteinlere karşı tepki vermeye başlar. Bu olumsuz
etki “Gıda İntoleransı” olarak adlandırılır ve vücutta kilo almadan, birçok
kronik rahatsızlığa kadar olumsuz etkilere yol açar.
Gıda
intoleransının oluşumu bilimsel netleşmemiş olsa da, sonuçlar bize biraz açık
kapı veriyor. Gİ, öncelikle tarihsel süreçte yanlış beslenme ve yaşam şartları
nispetinde durumlar genetik olarak işlenerek kodlanmış ve nesil nesil bir besin
intoleransını oluşturmuştur. Vücudumuzdaki çeşitli enzimlerin olmayışı,
bağırsak florasında bozukluklar veya geçici bağırsak sendromu gibi hastalıklar,
besinlerdeki aminoasitlerin parçalanmasını engelleyebiliyor.
Gıda
alerjisi olan kişiler bir saatten az zamanda anaflaktik şoka girerek nefes bile
alamaz hale gelebilirler. Gıda intoleransında 3 ile 72 saat arasında olumsuz
reaksiyonlar gösterir. Şişkinlik, mide yanması vb gibi.
Gıda
intoleransı dünya genelinde çok yaygın ve aslında çok önemli bir mesele
olmasına rağmen hemen hemen hiç konuşulmayan ve problemlerin buradan
kaynaklanacağını doktorların bile düşünmediği bir durumdur. Mesela Domates
meyvesine(!) ülkemiz insanın %50’si gıda intoleransına sahip. Kırmızı et ise
%40. Sıkı durun daha kötüsü geliyor. Portakal tüketmek ise %70 oranında ülkemiz
insanı problemli.
Bu açıdan yediğimiz ve masum zannettiğimiz bir
gıda, yıllarca bize büyük rahatsızlıklar yaşatmış olabilir.
Kaynak:
- Prof.
Dr. Hüseyin Nazlıkul (Unuttuğum Bedenim) 2014.S.130-135
- Köln Spor
Akademisi- Beslenme böl. Gıda ve Gıda intoleransı. Ders Notları. 2002-03
- İnstagram: vücut_bilim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder