Beslenmenin, sporcunun başarısı üzerindeki etkisi konusu, eski çağlardan beri ilgi çekmektedir. Sporda başarılı olmak için, bir sporcunun diyetinin nasıl olması gerektiği hususunda değişik görüşler ileri sürülmektedir. Özel bir diyetin sporcunun başarısında etkin olduğunu ileri sürenler olduğu gibi, yeterli ve dengeli olarak düzenlenmiş bir diyetin başarı için yeterli olduğunu savunanların yanı sıra, özel diyetin tamamen gereksiz olduğunu savunanlar da vardır. Sporcunun beslenmesinde amaç, cinsiyet, yaş ve fiziksel çalışmaya göre gereksinim duyulan bütün besin öğeleri ile yaşam ve idman için harcanan enerjiyi yeterli oranlarda sağlamaktadır.
‘’Sporda
Beslenme’’ tanımının varoluş nedenlerini 4 bölümde özetleyebiliriz;
1) Yüksek
performans için vazgeçilmez tamamlayıcıdır.
2) Doping’e
doğal bir alternatiftir.
3) Sporcunun
aktif spor hayatının uzamasını sağlar.
4) Doku
bozukluklarını önler ve vücudu korur.
Dengeli kalori dağıtımlı, uygun karışımlı ve temel kurallara uygun bir diyet akıllıca kullanılan besin destekleri ile uygulandığında “Doğal Anabolik Sistem” adını verdiğimiz sistemi oluşturur. Ancak, bu faktörlerle etkileşimde olan birçok psikolojik etki de vardır. Olumlu etkiler (doğru antrenman, iyi beslenme, pozitif ruh hali) hipotalamusu uyararak bir seri hormon (cinsel ve adrenal) salgılanmasını sağlanmasına yardımcı olur. Bu hormonların anabolik etkilerinden biri de kas oluşumudur. Diğer taraftan aşırı antrenman, yanlış beslenme, yetersiz dinlenme ve duygusal stres gibi olumsuz etkiler ise katabolik etkileri çoğaltarak kas kütlesinin artmasını engeller.
Kaynak: www.supplementist.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder