Eski çağlarda bitkilerin ve hayvan salgılarının herhangi bir kimyasal işlem olmaksızın ilaç olarak hazırlanıp kullanıldığının, altı bin yıl öncesine ait olduğunu Dicle ve Fırat nehirleri kıyılarında, bugünkü Irak topraklarının olduğu yerde yaşamış olan Sümerlerden günümüze kadar gelmiş olan yazılı tabletlerden anlamaktayız. Bilimsel araştırmalar, Amerikan tarihinin bu konu ile çok daha yakın bir geçmişte tanışmış olduğunu göstermektedir. Yerli Amerikan Kızılderilileri ve Avrupa’dan Amerika’ya yeni göç etmiş Avrupalı kavimler de, bitki ve hayvan salgılarını Asyalılar kadar yoğun olmasa da ilaç olarak kullanmışlardır. Binlerce yıl sağlıklı kalmak ya da iyileşmek, iyileştirmek için kullanılmış olan bu metodların suplementlere dönüşümü çok uzun ve meşakkatli olmuştur.
Şu an fitness endüstrisine yerleşmiş olan birçok unsur ve
gelenek, tek bir adam ve sonrasında onu takip eden öğrencileri sayesinde
olmuştur. Eugen Sandow, 2 Nisan 1867 yılında bugünkü Rusya’da bulunan, o
zamanki adı ile Prusya’da doğdu. Aslen Alman sonradan Amerikalı olan Eugen
Sandow‘un gerçek adı Friedrich Wilhelm Müller idi. Eugen Sandow, dünyada vücut
geliştirme ve dolayısı ile Fitness sporunun babası olarak kabul edilir. Ona bu
unvanı kazandıran şey, kendi kendine akrobasi ve kas geliştirme hareketleri ve
teknikleri geliştirmesi ile Antik Yunan heykellerindeki ideal beden
ölçülerini savunmasıdır. Görünüşü bir rastlantı eseri değildir. Çünkü kendisi,
eski Yunan heykellerindeki vücutları ölçmüş ve vücudunu bu ölçülere denk
gelecek şekilde geliştirmiştir. Bunu yaparak da daha önceden belirlenmiş bir
ölçüye göre kas geliştiren ilk kişi olmuştur. Yalnızca bu, onun vücut
geliştirme sporunun babası sayılmasına yetmektedir. Kendisi ayrıca daha
sonraları bu konuda kitaplar da yazmıştır. On dokuzuncu yüzyılın sonuna doğru
sporda; eski taş kaldırma geleneği, yerini modern ağırlık kaldırmaya bırakan
“Adale inşa etmek“ yaklaşımı oluşmuştu. İlk başlarda sporcuların fiziksel görünümlerinden
çok ne kadar ağırlık kaldırdıkları önemliydi. O günlerde ortaya Eugene Sandow
adında fiziği eski Yunan idealine çok uygun bir sporcu ortaya çıktı. Bu kişi, o
zamanın fizik süper starı olacaktı. Sandow, adını bir profesyonel kuvvetli adam
olarak Avrupa’da da duyurmakta gecikmedi. Daha sonra, Amerika’ya döndüğünde
Dünyanın en güçlü adamı unvanı ile turnelere çıktı. Sandow’un vücudu çok
estetikti. Önüne sadece bir yaprak koyarak seyircilerin karşına çıkıyor ve
görüntüsü ile onları kendisine hayran ediyordu. Erkek vücudunun, estetik
özelliği açısından bu derece ilgi uyandırması yeni bir olguydu. O güne kadar
Dünya’da çıplak erkek vücudu pek az konu olmuştu.
Sandow’un yaptığı bu ün ile beraber, bar ve dambel satışları tavana vurdu. Bunun neticesi olarak, Sandow çok para kazandı. Daha sonra kendi adına vücut müsabakaları düzenlemeye başladı. O dönemlerde Eugene Sandow, ağırlık kaldırmak kadar beslenmenin önemini de bilmekteydi. Onun bu bilinci, suplement sektörünün şekillenmesinde de rol aldı. Sandow’un bir arkadaşı olan Earle Liederman, o dönemde sığır eti suyu ve et özünün çalışma sonrası kasların toparlanma sürecini hızlandırdığını savunuyordu. Bu durum tarihte ilk modern suplementin kullanıldığı zaman olmuştur.
1930’ların sonlarında bir adam sütten,
peynir altı suyu proteini üreterek aslında Whey Proteini bulmuş oldu. Bunların
hepsi bugünkü gerçek bildiğimiz suplementlerin piyasaya çıkmasından tam 50 yıl
önceydi. 1950’li yıllara gelindiğinde Rhoe H. Blair olarak da bilinen Irvin
Johnson adlı bir kişi, ilk defa sporcular için üretilmiş toz formunda suplement
üretti. Onun bu ürünü yumurta ve sütten imal edilmiş olan ilk yüksek kaliteli
proteindi. Bu sıralarda Joe Weider da Bob Hoffman ile birlikte suplement
tarihinin sayfalarına çıkmaya hazırlanıyordu. İkisi birlikte bu gelişen sektöre
aniden girme kararı alarak protein tozu üretimine başladılar. Ancak Weider ve
Hoffman’ın o yıllarda ürettiği protein daha ucuz malzemeler olan soya
fasulyesi, buğday ruşeymi, su yosunu, glikoz ve çeşitli kurutulmuş bitkilerden
oluşuyordu. 1980 yılından sonra Bodybuilding suplementleri çok önemli bir
endüstri haline gelerek büyümeye devam etti ve bugünkü haline geldi.
Kaynak: https://www.supplementist.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder