Tatlandırıcılar, sentetik olarak üretilen özel karbonhidrat bileşikleridir. Kalori yoğunlukları, fruktoz veya sofra şekeri gibi diğer tatlandırıcı kaynaklarınkiyle karşılaştırılabilir, ancak tatlandırma gücü o kadar yüksektir ki, en küçük miktar yiyecek ve içeceklerin sıradan bir tatlılığını elde etmek için yeterlidir.
Örneğin, bir litre kola birkaç miligram yapay tatlandırıcı ile tatlandırılabilir - normal tarife göre, bu 100 gram şeker gerektirir (bu, WHO tarafından önerilen günlük maksimum miktarın yüzde 200'üne karşılık gelir!). Tatlandırıcı sayesinde kalori içeriği litre şişe başına 400 kaloriden 1 kcal'nin altına düşürülebilir.
Şu anda Avrupa ülkelerinde 19 tatlandırıcı onaylanmış olsa da birçok ülke bazı tatlandırıcıları önermemektedir. Dünya genelinde en çok kullanılan tatlandırıcılar: Aspartam, Sukraloz ve Asesülfam-K.
Yapılan Bilimsel bir çalışmada Doğal şeker ile tatlandırılıp ve sentetik yapay tatlandırıcılar (şeker) ile sıçanlar üzerinde deney yapıldı. Bu çalışmada kalori hesabı her iki grupta aynı olmasına rağmen, tatlandırıcı grubundaki sıçanlar daha çok gıda tüketme meyli gösterdiler. Araştırmacılar, bu noktada
Yale Üniversitesi araştırmacıları, kısa zincirli karbonhidratların doğrudan kullanılabilir kimyasal formlarına parçalanmasının dopamin salınımına ve dolayısıyla ödül merkezinin aktivasyonuna yol açtığı başka bir işlevselliği adlandırıyor. Tatlandırıcıların emiliminde bu süreç yoktur. Araştırmacılara göre, düzenli olarak tatlandırıcı kullananlar, aç olduklarında ve enerji açığı olduğunda içgüdüsel olarak büyük miktarda “gerçek şekere” erişme eğilimindedir.
1970’ler de yapılan bir çalışmada farelere siklamat ve sakkarin tatlandırıcıları verilmiş ve sonuç olarak mesane kanserine yakalanmışlar. Tabi’ki 2019 Aralık ayında Sakkarinin tümör hücrelerinin hayatta kalması için gerekli olan belirli bir enzimi etkisiz hale getirebileceği sonucuna bile varılmıştır. Aspartam tatlandırıcilar da aklanmıştır. Peki tatlandırıcılar zararsız diyebilir miyiz? HAYIR. Çünkü çoklu bir araştırmaya tabi kalmamız gerekir.
Örneğin, bir litre kola birkaç miligram yapay tatlandırıcı ile tatlandırılabilir - normal tarife göre, bu 100 gram şeker gerektirir (bu, WHO tarafından önerilen günlük maksimum miktarın yüzde 200'üne karşılık gelir!). Tatlandırıcı sayesinde kalori içeriği litre şişe başına 400 kaloriden 1 kcal'nin altına düşürülebilir.
Şu anda Avrupa ülkelerinde 19 tatlandırıcı onaylanmış olsa da birçok ülke bazı tatlandırıcıları önermemektedir. Dünya genelinde en çok kullanılan tatlandırıcılar: Aspartam, Sukraloz ve Asesülfam-K.
Yapılan Bilimsel bir çalışmada Doğal şeker ile tatlandırılıp ve sentetik yapay tatlandırıcılar (şeker) ile sıçanlar üzerinde deney yapıldı. Bu çalışmada kalori hesabı her iki grupta aynı olmasına rağmen, tatlandırıcı grubundaki sıçanlar daha çok gıda tüketme meyli gösterdiler. Araştırmacılar, bu noktada
Yale Üniversitesi araştırmacıları, kısa zincirli karbonhidratların doğrudan kullanılabilir kimyasal formlarına parçalanmasının dopamin salınımına ve dolayısıyla ödül merkezinin aktivasyonuna yol açtığı başka bir işlevselliği adlandırıyor. Tatlandırıcıların emiliminde bu süreç yoktur. Araştırmacılara göre, düzenli olarak tatlandırıcı kullananlar, aç olduklarında ve enerji açığı olduğunda içgüdüsel olarak büyük miktarda “gerçek şekere” erişme eğilimindedir.
1970’ler de yapılan bir çalışmada farelere siklamat ve sakkarin tatlandırıcıları verilmiş ve sonuç olarak mesane kanserine yakalanmışlar. Tabi’ki 2019 Aralık ayında Sakkarinin tümör hücrelerinin hayatta kalması için gerekli olan belirli bir enzimi etkisiz hale getirebileceği sonucuna bile varılmıştır. Aspartam tatlandırıcilar da aklanmıştır. Peki tatlandırıcılar zararsız diyebilir miyiz? HAYIR. Çünkü çoklu bir araştırmaya tabi kalmamız gerekir.
Tatlandırıcının büyük miktarlarda müshil etkisi olduğu bilinmektedir. Hassas mideleri olan birçok insan tatlandırıcılardan kaçınır. Amerika’da yapılan bir çalışmada, spor içeceklerinde bulunan tatlandırıcıların bağırsak florasına saldırdığını ve aslında iç müttefiklerimiz olması gereken bağırsak bakterilerini zehirlediğini gösterdi. Bozulmuş bağırsak florası, örneğin, her ikisi de tip 2 diyabetin öncüsü olan glikoz intoleransına ve insülistin direncine yol açabilir.
Tipik diyabet ve diyet ürünleri olan ve şeker tüketimini azaltarak insülin duyarlılığını artırması beklenen tatlandırıcılar, tam tersi bir etkiye sahipse, muhtemelen yeniden düşünmek zorunda kalıyoruz. Çok ilginçtir ki fareler üzerinde yapılan çalışmada tatlandırıcı alan gruplarda endokrin sistemin ani reaksiyon göstermesiyle insülin arttı. Yani tatlandırıcılarda, şeker gibi insülini artırabiliyor.
Tipik diyabet ve diyet ürünleri olan ve şeker tüketimini azaltarak insülin duyarlılığını artırması beklenen tatlandırıcılar, tam tersi bir etkiye sahipse, muhtemelen yeniden düşünmek zorunda kalıyoruz. Çok ilginçtir ki fareler üzerinde yapılan çalışmada tatlandırıcı alan gruplarda endokrin sistemin ani reaksiyon göstermesiyle insülin arttı. Yani tatlandırıcılarda, şeker gibi insülini artırabiliyor.
Sonuç:
Diyet yapanlar veya formunu korumak isteyenler, kesinlikle tatlandırıcılara güvenmesinler. Haftada bir iki kullanımlar sıkıntı yaşatmaz fakat günlük vücudunuza alacağınız tatlandırıcılar size hiç iyi davranmayacaktır. Özetle şunu demek istiyorum ki, şekersiz diye o malum içeceklere saldırmayınız ve gıda olarak da tüketmeyiniz. Bu biraz aldatmacadır. Ölçülü olursanız sorunsuz yaşarsınız.
Kaynaklar
• Ahmed et al.; Analysis of 599,741 participants. International Journal of Clinical Practice, 2015.
• Ahren et al.; Acta physiologica Scandinavica, 2981.
• Biava et al.: Science, 1970.
• Bua et al.; Journal of Medicinal Chemistry, 2019.
• Harpaz et al.; Molecules, 2018.
• Davidson et al.; According to new Study. ScienceDaily, 2004.
• Malaisse et al.; Cell Signals, 1998.
• Mallikarjun/Sieburth: A Meta-Analytic review. Archives of Environmental & Occupational Health, 2015.
• Nettleton et al.; Physiology & Behavior, 2016.
• Renwick/Molinary: British Journal 2010.
• Suez et al.; Gut Microbes, 2015.
• Suez et al.; Nature, 2014.
• Teff et al.; Physiology & Behavior, 1995.
• Tellez et al.; The Journal of Physiology, 2013.
• Wang et al.; Cell Metabolism, 2016.
vücut_bilim instagram hesabından alıntıdır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder